GES
- GÜNEŞ ENERJİSİ PROJELERİ
Güneş,
dünya için en önemli enerji kaynağıdır. Canlıların yaşaması
için gerekli fotosentez dışında rüzgar ve fosil yakıtların
oluşması gibi pek çok enerji kaynağının da asıl nedeni
güneştir.
Atmosfer
dışındaki güneş ışınlarının şiddeti yaklaşık 1370 W/m 2
iken yeryüzünde 0-1100 W/m 2 değerleri arasındadır. Güneşten
Dünya'ya gelen enerji, Dünya'daki bir yıllık tüketimin
yaklaşık 20 bin katıdır.
Güneş
enerjisi de rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir ve temiz bir enerji
kaynağıdır. Ancak temiz bir enerji kaynağı olmasına rağmen
uygulamaları oldukça azdır. Bunun sebepleri yüzeye gelen
ışınların devamlı olmamasından depolama gerektirmesi, elektrik
enerji ihtiyacının çok olduğu kış aylarında güneş
ışınlarının eğimli gelmesi, geceleri hiç olmaması, ilk
yatırım maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Ancak petrol
fiyatlarının ve doğal gaza bağımlı elektrik üretiminden
kaynaklı elektrik bedellerinin giderek artması güneş enerjisine
duyulan ilgiyi arttırmaktadır. Teknolojik gelişmelerle yatırım
maliyetleri düşmekte ve bu sayede faydalanılan güneş enerjisi
santral ve panellerinin sayısı artmaktadır.
Güneş
enerjisinden yöntem ve teknoloji açısından iki ana grupta
faydalanılmaktadır.
Isıl
Güneş Teknolojileri
Asıl
amaçları güneş enerjisini ısı enerjisine dönüştürmektir.
Isı doğrudan kullanılabileceği gibi elektrik üretimi de
sağlanabilmektedir.
Fotovoltaik
Güneş Teknolojisi
Fotovoltaik
hücreler yarı-iletken teknolojisi ile güneş ışınlarını
doğrudan elektriğe çevirir. Hücrenin verimine göre % 5 ile
% 30 arasında elektrik enerjisine çevrilebilir. Gücün
arttırılması için hücreler paralel veya seri olarak bağlanarak
fotovoltaik modüller elde edilir. Güç ihtiyacına göre modüller
de birbirlerine bağlanarak bir kaç Watt'tan MEGA Watt'lara kadar
sistem oluşturulur.
Güneş
enerjisi ana elektrik şebekesinden bağımsız sistemlerde
kullanılabilmektedir. Akümülatörler sayesinde depolanan elektrik
enerjisi güneşin yetersiz olduğu zamanlarda özellikle gece
boyunca kullanılabilir.
Şebekeye
besleme yapılması durumunda ise inverter sayesinde akümülatördeki
DC gerilim, 220 V, 50 Hz.lik alternatif akıma dönüştürülür.
Güneş
enerjisi ile ilgili talep ve ihtiyaçlarınızda firmamız uygun
sahaların tespiti ve imar durumundan alınacak izinlere, ölçüm ve
değerlendirme sürecinden başvuru ve elektrik proje aşamasına ve
sistemin enerji onayına kadar pek çok aşamada destek üretmektedir.
OFF-GRİD
PV ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ (OFF-GRID) FOTOVOLTAİK (PV) SİSTEMLER
elektrik
ihtiyacının olup şebekenin bulunmadığı,oldukça uzak olduğu,
şebeke hatının çekilmesinin çok masraflı olduğu yada şebekenin
mevcut olup çok sık kesintinin yaşandığı yerlerde kullanılır.
Kullanım yerleri olarak genelde düşük enerji ihtiyacı olan
yerleşime uzak evler ve endüstriyel uygulamalar öne çıkar.
Bu
sistemlerde kullanılan ana ekipmanlar güneş paneli,solar şarj
kontrol cihazı, akü ve gerektiği yerlerde invertörlerdir. güneş
panellerinin ürettiği doğru akım (DC) elektrik enerjisi şarj
kontrol cihazı ile regüle edilerek akülere depolanır.DC ile
çalışan elektrikli cihazlar direk aküden yada şarj kontrol
cihazının yük çıkışından beslenirken,alternatik akım (AC)
ile çalışan cihazlara ise enerji, aküye bağlanan bir invertör
üzerinden sağlanır.
ŞEBEKEYE
BAĞLI (ON-GRİD) FOTOVOLTAIK (PV) SİSTEMLER
Bu
sistemler sayesinde güneş panellerinde gündüz üretilen
enerji şebeke invertörleri üzerinden elektrik şebekesine
basılarak elektrik abonesinin belli bir zaman periyodundaki elektrik
giderlerinde azaltma , sıfırlama yada kara (elektrik satışı)
durumları sağlanır.
On-Grid
sistemler; şebeke elektriği ve yeterli güneş paneli montaj
alanının bulunduğu her yerde kullanılabilir. Başlıca
ekipmanları güneş panelleri ve invertörleridir. Teknik olarak güç
sınırı olmaksızın her güç ölçeğinde kurulabilirler. Bundan
dolayı bu sistemler en küçük ev uygulamasından en büyük güneş
enerji santrali (GES) uygulamasına kadar geniş bir kullanım alanı
yelpazesine sahiptir.Tarımsal sulama, tarım ve hayvancılık
sektörleri de ayrıca öne çıkan kullanım alanlarıdır.
Türkiye
de 10.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren yenilenebilir enerji
kanunu (YEK) yönetmeliğince her elektrik abonesi 1000 KW
kurulu güç sınırına kadar, yenilenebilir enerji kaynaklarında
ürettiği enerjiyi, üretim lisansı olmadan, kendi ihtiyacı olan
elektriği karşılamak esasıyla şebekeye basabilme hakkına
sahiptir. Abone, bu bağlamda sadece bağlı bulunduğu kamu yada
özel elektrik dağıtım şirketinin prosedürlerine tabidir.
Abonenin ürettiği ve tükettiği enerji, fatura dönemi sonunda
birbirlerinden mahsuplaşılacaktır. Olası bir enerji üretim
fazlalığı durumunda , elektrik dağıtım şirketi bu enerjinin
fazlasını abonenin fatura kesmesi halinde satın alacaktır.
Yıl
içindeki fatura dönemleri boyunca sabit bir elektrik tüketimi olan
bir abonenin, bir fatura dönemi içindeki elektrik ihtiyacını
karşılayıp fazlalık oluşturmadan kurulacak şebekeye bağlı bir
PV sistem ,yaz ayları baz alınarak projelendirilecektir. Bu durumda
abonenin toplam yıllık elektrik giderlerinden ,bulunduğu lokasyona
da bağlı olarak Türkiye güneşlenme şartlarında % 65-80
oranında tasrruf sağlanması beklenmektedir.
Sistemde
kullanılacak ekipmanlar ve keşif öncesi ön maliyet, aşağıdaki
veriler üzerinden yapılacak teknik projelendirme ile ortaya
çıkmaktadır.
ELEKTRİK
PROJE
Elektrik
modern hayatın en vazgeçilmez enerji kaynağıdır.
Elektrik
enerjisinin en doğru şekilde ve verimli kullanılması düzgün bir
proje çalışmasından başlar. Projeyi geliştirecek ekibin proje
bilgisi dışında taahhüt deneyiminin de olması projelerin
uygulanması aşamasında önemli avantajlar sağlar. Elektrik
taahhüt aşamasında elektrik tesisatında oluşabilecek sorunların
bilinmesi ilerleyen zamanlarda doğabilecek ihtiyaçların
öngörülmesi hem zaman hem de ekonomi açısından verim
sağlayacaktır.
Firmamız
proje ekibiyle elektrik proje konusundaki her türlü ihtiyacınıza
çözüm üretmeye hazırdır.
ÇALIŞMA
ALANLARIMIZ;
o
Yüksek gerilim uygulama projeleri,
o
Enerji nakil hat projeleri,
o
Bina ve ya direk tipi trafo merkez projeleri,
o
Kuvvetli akım ve zayıf akım projeleri,
o
Yangın ihbar sistem projeleri,
o
Ruhsat amaçlı uygulama projeleri,
o
Şantiye ve tarımsal sulama amaçlı uygulama projeleri,
o
Paratoner Tesisat Projeleri,
o
Topraklama Projeleri,
o
Jeneratör Projeleri,
ELEKTRİK
MÜŞAVİRLİK & DANIŞMANLIK
Trafolu
işletmelerin ;
o
Yüksek Gerilim İşletme Sorumluluğu ,
o
Bakım ve danışmanlık hizmeti ,
o
Fabrika, işyeri, alışveriş merkezi, otel vb. yapıların
Kontrollük ve Teknik Uygulama sorumluluğu ,
o
Mühendislik - Müşavirlik hizmetleri ,üstlenilmektedir.
Ayrıca
verilen müşavirlik hizmeti yanında mevcut yönetmelikler
kapsamında ;
o
Enerji müsaadesi alınması ,
o
Enerji kullanımı ,
o
Enerjiye kesintisiz ve sorunsuz ulaşım ,
o
“Enerji Tedarikçisi” ile ilişkiler ,konularında Danışmanlık,
Mühendislik, Müşavirlik ve Taahhüt desteği verilmektedir.
YÜKSEK
GERİLİM İŞLETME SORUMLULUĞU
YÜKSEK
GERİLİM Enerjinin üretildiği noktadan UZAK İLETİM HATLARI ile
tüketildiği noktaya en az kayıpla
taşınması
gereğinden doğmuştur ve Elektrik Mühendisliği’nin özel bir
dalı olmuştur.
YÜKSEK
GERİLİM alanında çalışma yapmak tamamen UZMANLIK gerektirir.
Bu
alanda çalışacak firmaların her yıl BÜRO TESCİL’i yaptırmış
olması yasal zorunluluktur.
Çalışacak
“Elektrik Mühendisleri” ise her yıl “Sorumlu Müşavir
Mühendis” (SMM) olmalı
ayrıca
1 KV ÜSTÜ ve 1 kV ALTI TESİSLER İŞLETME SORUMLULUK Belgesine
sahip olmalıdır.
Ancak
bu şartlar altında “Yüksek Gerilim Tesisleri İşletme
Sorumluluğu Hizmet Sözleşmesi” ile hizmet sunulabilmektedir.
Ayrıca
bu hizmetle birlikte talep edilmesi durumunda tesisin sürekli olarak
takibi ve bakımı için
"Yüksek
Gerilim İşletme Bakım Sözleşmesi" kapsamında ek hizmet
sunulabilir.
ELEKTRİK
TAAHHÜT
Elektrik
hem temiz hem de tehlikeli bir kaynaktır. Taahhüt çalışmalarında
bu sebeple deneyim ve eğitim çok önemlidir. Firmamız elektrik
taahhüt uygulamaları için gerekli niteliklere sahip kadrosu ve
ekip ruhuyla, titiz ve sistemli çalışarak hızlı ve doğru
çözümler üretmektedir. Taahhüt için en uygun ve kaliteli
malzemeyi seçip kullanarak, teknolojinin yeniliklerini takip ederek
elektriğin kullanılması konusundaki ihtiyaçlara uzun dönemli
olarak cevap verebilmektedir.
·
Enerji nakil hatları
·
Bina ve ya direk tipi trafo merkezleri
·
Yıldırımdan koruma (Aktif Paratoner, Faraday Kafesi v.b.) tesisat
uygulamaları
·
Topraklama tesisatı
·
Fabrika, işyeri ve konut elektrik ve aydınlatma tesisatı
KOMPANZASYON
Elektrik
devrelerinde voltaj ile akım arasında, idealde faz farkı olmaz.
Ancak konutlarda ve işyerlerinde kullanılan elektrik motoru, bobin
gibi cihazların mıknatıslanma etkisi ile indüktif reaktif güç
meydana gelmektedir. Bu da voltaj ile akım arasında bir faz farkı
yaratarak aktif kullanılan gücün yanında bir miktar reaktif güç
kullanılmasına sebep olmaktadır. KOMPANZASYON oluşan faz farkının
giderilerek reaktif gücün yok edilmesi işlemidir.
Kompanzasyon
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği'ne göre yasal bir zorunluluktur.
Elektrik
Tarifeleri Yönetmeliği gereği, EPDK'ca Perakende Satış Tarifesi
Usül ve Esasları konusunda 08/01/2004 günü alınan 284/2 nolu
karara göre; – Meskenler,tek fazla beslenen aboneler, resmi
yurt-resmi okul-resmi spor tesisleri vb. grubu ile ibadethane-genel
aydınlatma abone grubu hariç 9 kW bağlantı (talep) gücünün
üzerindeki tüm aboneler reaktif güç kompanzasyonu yapmak
zorundadır.
Kompansazyon
sisteminin uygun bir şekilde çalıştırıldığının; aktif
enerjinin yanında, şebekeye verilen ve şebekeden alınan reaktif
enerjiyi saptayan sayaçlarla ölçülmesi zorunludur. Bu sayaçları
bulundurmayanların aktif enerjinin %90'ı kadar reaktif enerji
çektikleri kabul edilerek, bu reaktif enerji bedeli her fatura
döneminde tahakkuk ettirilir.
Hizmeti
sunduğumuz işletmelerde kompanzasyon sistemini kurmadan önce
mutlaka reaktif güç analizi yapmaktayız. Analiz sonucuna göre
kompanzasyon yöntemi belirleriz.
·
Proje aşamasındaki bir tesis için reaktif güç analizi,
·
Projesi tamamlanmış bir tesis için reaktif güç analizi,
·
Aktif olarak çalışan bir tesis için reaktif güç analizi
Kullandığımız
kompanzasyon yöntemleri:
·
Dinamik faz kaydırıcılar (senkron motor)
·
Statik faz kaydırıcılar (kondansatör)
TOPRAKLAMA
Topraklama,
elektrik ile çalışan cihazların olası bir elektrik kaçağı
tehlikesine karşı alınan hayati bir önlemdir. Kaçak elektriğin
bir iletkenle toprağa verilmesini sağlayan basit bir sistemdir.
İnsan hayatını ve cihazların kullanım ömrünü riske atmamak
için elektrik kaçağı riskine karşı topraklama kesinlikle
yapılmalıdır. Böylece cihazda oluşabilecek fazla elektrik yükü
direnci çok az olan toprak hattı üzerinden toprağa verilecek ve
cihaza dokunan kişilerin hayati tehlikesi ortadan kalkmış
olacaktır.
Topraklama
kanuni bir zorunluluktur. Ayrıca mevcut topraklama tesislerinin de
periyodik olarak test edilerek ölçüm yapılması da İş Sağlığı
ve Güvenliği Kanunu gereği zorunluluk haline gelmiştir.
Topraklama
çeşitlerini amacına göre 3 farklı şekilde sınıflandırılabilir:
1.
Koruma topraklaması
Elektronik
aletlerin elektrik akımı geçen aktif kısımlarının yanında
akım geçmeyen ama olası bir kaçak durumunda akımı dokunma yolu
ile insana iletme tehlikesi olan dış metal kısımlarının da
topraklanmasıdır. Metal çitler, tanklar, yürüyen merdivenler...
insanların temas etmesi beklenen bütün metal yüzeyler koruma
topraklamasına dahildir.
2.
İşletme Topraklaması
İşletmelerde
elektrik akım değerinin istenilen değerlerde olması için yapılan
topraklama çeşididir; alçak gerilim şebekelerinde sistem ile
toprak arasındaki gerilimin belirli bir değerin üzerine çıkmaması
için yapılırken orta ve yüksek gerilim şebekelerinde uygulanan
yöntem ülke yönetmeliğine göre değişiklik gösterir.
3.
Fonksiyon Topraklaması
Bir
iletişim tesisinin veya bir işletme elemanının istenen fonksiyonu
yerine getirmesi için yapılan topraklamadır. Yıldırım
etkilerine karşı koruma, raylı sistem topraklaması, zayıf akım
cihazlarının topraklanması fonksiyon topraklamasına birer
örnektir.
Topraklama
sistemlerinde kontrol periyotları
Elektrik
üretim, iletim, dağıtım tesisleri 2 yıl
·
Enerji nakil ve dağıtım hatları 5 yıl
·
Sanayi tesisleri ve iş merkezleri direnç değerleri 1yıl
·
Topraklama tesisleri ile ilgili diğer kontrollar 2 yıl
·
Sabit işletme elemanları 1 yıl
·
Yeri değişebilen işletme elemanları 6 ay
·
Parlayıcı, patlayıcı, tehlikeli ve zararlı maddelerle çalışılan
işyerleri ile ıslak ortamlarda çalışılan işyerleri için
kontrol periyotları 1 yılı aşamaz.
YILDIRIM
KORUMA ve PARATONER SİSTEMLERİ
Yıldırım,
şimşek ve gökgürültüsüyle birlikte insanların önüne
geçemediği dolayısı ile korktukları bir doğa olayıdır.
Yıldırım bulutla toprak arasındaki elektriksel boşalma olarak
tanımlanmakla birlikte oluşumu ile farklı teoriler bulunmakta,
ancak kesin sebebi henüz açıklanamamaktadır. Cumola Nimbus isimli
bulutların elektriksel olarak yüklenmesinin ardından artışın en
yüksek noktaya gelişiyle toprağa boşalma oluşur ve nötr hale
gelir. Bu boşalma canlılar ve bulundukları yapılar için oldukça
tehlikeli sonuçlar meydana getirir.
Yıldırımla
meydana gelen boşalma olayında akım: 2-200 kiloAmper (kA),
gerilim: 100-1000 MegaVolt (MV) arasındadır. Gücü ise GigaWatt
(GW) mertebesinde gerçekleşir.,
Yıldırımın
elektrik ve termik etkileri canlıların yaralanmalarına,
ölümlerine, yangın, patlama sonucu yapıların zarar görmesine
sebep olmaktadır. Yıldırımın yapıya nüfuz etme ihtimali, uygun
olarak tasarlanmış yıldırımdan korunma sistemi ile önemli
ölçüde azaltılır. Yapıların korunması için iki temel sistem
vardır. Firmamız ihtiyaç ve talepler doğrultusunda uygun
çözümleri sağlamaktadır.
·
Pasif yakalama ucu
·
Franklin Çubuğu
·
Faraday Kafesi
·
Aktif yakalama ucu
·
Paratoner
İŞ
SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Gelişmiş
Dünya ve Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında maalesef
Türkiye'nin halen iş kazaları ve iş yerlerinde güvenlik şartları
açısından oldukça geri olduğunu görmekteyiz. Bu konuda
ülkemizde önemli sayılabilecek bir çalışma yapılarak Haziran
2012'de 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası
yürürlüğe girdi. Bu yasa o tarihten itibaren kademeli olarak
devreye girdi.
Yasanın
en önemli noktası tehlikeleri kaza henüz oluşmadan belirlemek ve
önlem almaktır. Bu da Risk Analizi çalışması ile başlar. Risk
Analizi bir işyerinde oluşabilecek tüm tehlikelerin belirlenerek
oluşabilme ihtimaline göre skorlanması şeklinde yapılır. En
yüksek skorlu tehlikeden en düşüğe doğru işyerlerinde önlemler
uygulanarak iş kazalarının minimuma indirilmesi amaçlanır. 1
Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm işletmeler için bir
zorunluluktur.
Yine
yasa tüm işletmelerde çalışanların İş Güvenliği konusunda
eğitim almaları zorunluluğunu getirmiştir. Eğer uzmanlık
gerektiren ve tehlikeli bir iş yapılıyor ise bu konuda mesleki
eğitim zorunluluğu da yine yasa ile düzenlenmiştir.
Yasanın
getirdiği diğer bir değişiklik ise işyerlerinde çalışan
sayısına bakılmaksızın bir İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri
Hekimi istihdam zorunluluğudur. Bu da yine kademeli olarak
uygulamaya geçmektedir. 1 Ocak 2013 tarihinden sonra 50 kişi üzeri
çalışanı bulunan tüm işletmeler için uygulama başlamıştır.
1 Ocak 2014 tarihinde ise Tehlikeli ve Çok Tehlikeli işletmelerde
çalışan sayısına bakılmaksızın uygulama başlamıştır. 1
Temmuz 2016'dan sonra ise Kamu kurumları dahil tüm işletmelerde
uygulama başlayacaktır. Yönetmelikte belirlenen sürelerde İş
Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi işletmelerde görev
yapmaktadırlar.
Firmamızın
ana faaliyet konusu olan Elektrik özellikle Yüksek Gerilim
tarafında Çok Tehlikeli bir kaynaktır. Evlerimizde ve
işyerlerimizde kullanılan 220 Volt şehir şebekesi bile insanlar
için ölümcül bir kaynaktır. Bu sebeple özellikle elektrikle
ilgili çalışmaların İş Güvenliği konusu dikkate alınarak
özenle yapılması gerekmektedir.
Firmamız
bünyesindeki A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ile yaptığı
çalışmalarda yönetmelik ve uluslararası standartları dikkate
alarak güvenliği en yüksek seviyede tutmaktadır.
·
İş Güvenliği Danışmanlığı
·
Bireysel İş Güvenliği Uzmanlık hizmeti
·
İşletmelerde saha denetimlerinin yapılması, analiz yapılarak
raporlanması
·
Varsa İSG kurullarının oluşturulması, toplantıların
planlanması, toplantı tutanaklarının hazırlanması
·
Periyodik denetimlerin planlanması, takibi ve raporlanması
·
İş Güvenliği
periyodik kontrol ve ölçümlerin planlanması, takibi ve raporların
değerlendirilmesi
·
Risk Analiz ekibinin oluşturulması
·
İşyeri saha denetimlerinin yapılması
·
İşyeri tehlikelerinin belirlenmesi
·
Tehlikelerin
oluşturduğu risklerin ve risk skorlarının belirlenmesi
·
Risklerle ilgili önleyici tedbirlerin belirlenmesi
·
Risk analiz raporunun hazırlanması
·
Acil durumların belirlenmesi
·
Acil durum ekipmanları ve yerlerinin tespiti
·
Acil durumlar için müdahale, ilk yardım, tahliye ve kurtarma
planlarının oluşturulması
·
Vaziyet planında acil çıkış, ekipman ve toplanma yerlerinin
işaretlenmesi